yazmak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yazmak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Ekim 2015 Pazartesi

Mai,Lacivert,Gri


Kedilievintarzı  ikinci sene yazısı yazında döndüm baktım ben ne zaman başlamışım diye..9 Ekim'de benim de ikinci senem dolmuş blog dünyasında.

Havva nefis bir sunumla, her zamanki zarafeti ve estetiği ile  yaşadıklarını özetlemiş, güzel bir yazı yazmış. Ben ise ne yazsam diye düşünürken sadece odamın penceresinden görünen gri gökyüzüne dalıp gidiyor gözlerim. 

Yazasım yok.
Düşünesim var.

Oysa her sabah işe gelirken "şunu yazayım" diye aklımdan bi sür kelime ve konu geçiyor.

Odamdaki beyaz orkideye bakıp gülümsüyorum.

Yazasım yok bugün gerçekten..iki senede siyaha yakın Lacivert oldu Mai'm, dostlar kazandım varlıkları beni mutlu eden. İki seneyi yazasım yok, kâh hatırlayasım kâh unutasım gelen binlerce anı var , keşke hiç yaşamasaydım dediğim boynumu büken anları var,bir daha  bir daha ne olur  bir daha yaşayayım dediğim anları var.

Yazasım yok bugün
Yaşayasım var

14 Ağustos 2015 Cuma

Ne Yaparım?

Benim tatlı, komik,şirin,özgür Fok Bıyığı'm beni mimlemiş.
E bayılıyorum ki ben mimlenmeye. :D

O zaman hadiiiiiiii diyerek başladım:

  • Üzgünken ne yaparım?


Üzüntü sebebine bağlı. Yürürüm.Müzik dinlerim ama üzüntü kaynağına yönelik  pekiştiren değil çözümleyen şarkılar olur. Mümkünse avaz avazdır ses, öyle sakin mırıl mırıl olmaz. Gider mezarlıkta otururum,gider denizin mai'sinde demlenirim,gider göğün maisine sığınırım. İlla ki yazarım. Yazmak içimin derinliklerine ittiğim her şeyin kendimce ses buluşu.İçim dolmadan,içim donmadan,içime attıklarım içimdekileri bozmadan yazarım.Gülümser dudaklarım,gözlerime bakınca ise anlar sadece dostlarım.

Sonra affederim..kendim hariç herkesi.



  • Kızgınken ne yaparım ?


Hep alay ederim.Kızdığım hemen her şeyin mizahi yanını görmeden edemediğim bir yapıyla doğmuşum ben.İnsan bir kere ölünce, yaşama dönme şansını yakalarsa kızacak pek bir şey yok bu hayatta diyor kesinlikle. 

Kızmama neden olan şeyi bir sorun olarak algılar, çözüme odaklı düşünürüm.

  • Peki öfkeliyken? 


O anda bir şey yaparsam kötü olur. Tsunami ya da 8.9 şidetinde bir depem etkisinde felakete sebep olmak zor değil benim için. Can yakmak istediğimde ürkütücü doğal yeteneklerim var;bunu ben de biliyorum benim çevremdekiler de bilir.Dilim mi daha fena elim mi bilemem..ikisini de kullanmaktan çekinmem. Göz bebeklerim bile yeşilini yitirir kapkara olur.Rezil rüsva bişiye dönüşürüm.Sesim hep sakindir.Bu da daha tehlikeli bişi aslında. Kaçmakta fayda var o durumlarda karşımdaki için.

Lakin öfke sebebim biraz kaçmayı başarırsa, 40 yaş sonrası edinebildiğim veya artık daha baskın olan bir yanımla sakinleşirim. Karaktersizlik derecesine varan merhametim ağır basar. Ceza verir ya da yargıyı kalbime değil aklıma taşırım.

Yürürüm rüzgârın temasına izin vererek. 

(Çocuklarım mevzu bahis değilse)Sonra affederim..kendim hariç herkesi.

İsterdim ki bu mimi herkesler yapsın ben isim vermeyeyim ama yapan bana haber versin ki koşup hemen okuyayım.

Sizi bilmek güzel geliyor bana...anlatın ki bileyim.

13 Şubat 2015 Cuma

Talih Kuşu Aramızda..

Büyük icatlar büyük ihtiyaçlardan doğmuştur diye bir söz var.
Blog dünyasını ,burnumun dibinde olan bu güzel insanları düşerken tutunacak dal bulamadığım sırada,anlatırsam üzerim diye her bir şeyi içime attığım sırada buldum.

Yazmak konuşmaktan daha kolaydı her zaman benim için.

Uzun Trabzon tatili sonrasında hayatımın koşturmacalarını bir düzene koymaya çalışırken de aklım hep buradaydı.Bir de başıma konan talih kuşunu anlatamadığım dert olmuştu içime.

Anlatıyorum: 

Burada ,7 ömrüm bir araya gelse yapamayacağım şeyleri pıtır pıtır üreten ve resimleyip  bizimle paylaşan insanlar var. Her birine ayrı hayranım, şapkam elimde saygıyla bakıyorum yaptıkları her bir şeyerle.

Esen de onlardan biri. Eline bir keçe alıyor, sonrasında onları neşeli ,sevecen,sıcak  ve kullanışlı  şeylere dönüştürüyor. Ben, Esen bunları nasıl yapıyor ki diye şaşı olmuş bakarken Esen bloğunda bir çekiliş yaptı ve tatatataaaaaaaaam:talihli kişi bendeniz olarak açıklandı.


İşin güzel mi güzel yanı şu. Adresini ver ki çantanı yollayayım diyen Esen'in bana 10 dakikalık bir yürüme mesafesinde oturduğu , hatta daha öncesinde bizim sokağın bitiminde oturduğu ortaya çıktı.

Güzel şeyler üçer üçer gelirmiş.


Çekilişte benim çıkmam biiiiiiiiirrr
Esen'in yaptığı o haarika çanta ikiiiiiiii
Buluşup konuşabileceğim tatlı mı tatlı bir arkadaş edinmiş oldum üüüüüüüüüüüüç!


E bundan iyisi Şam'da kayısı ..di mi ya :-)

Çanta iyi hoş ama Esen, henüz yüzümü bile görmemişken güzel kalbinin derinlerinde benim derdimi dert edinmiş ve bana bir not yazmış ya...işte o beni 12'den vurdu.



Huzurlarınızda Esen'e güzel kalbi,inceliği ve nezaketi için teşekkürü borç bildim.

Daha güzelleri sizin olsun diyerek...