beddua etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
beddua etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Aralık 2016 Perşembe

"O İnsanlar"




























Yandım desem anlar mı "o insanlar"
Yanmayı bilirler mi onlar?

Sene 2016, millet fezayı delmiş arşa çıkmış hücreden koyun yapmış
Bir yangın merdiveninin önünde korkudan çığlık çığlığa yanan evlatları bilir mi onlar?



Yoook.
Yarın yine mutlu olurum. İnsanım ben. Temellisi yoksa bile unutmak lütfu bağışlanmış bana.

Yarın yine mutlu olurum ama iflah olmam ben bu saatten sonra.


Tecavüz edilen  bebeler.

Ah , ruhu tazecik,savunmasızlar.  Kokusu cennet bebekler.

Canım çok yanıyor desem , anlar mı bi seferlik de olsa anlar mı "o insanlar"

Pişik olsa canları yanar diye  mis kokulu pudalarla bezedimiz çiy taneleri bebekler

















Biz kıydık di mi  size?
Kimi tecavüz ederek
Kimi susarak
Kimi korkarak
Kimi cık cık ne fena şeyler bu şeyler diyerek
Biz yaptık  di mi hepsini..


Ağır geliyooor insan olmak bana ağır geliyor
Cayır cayır yanıyorum kaçıncı seferdir
Yanmak, kabullenen "o insanlar"ı gördükçe daha da ağır geliyor.

Beddua mı edeyim?
Yetmez ama evet
Nefret mi edeyim
Değmezsiniz.
Anlatsam
Anlamazsınız


Duygusal olmanın zayıflık kabul edildiği bu  çağda, avaz avaz yanıyorum yangın merdiveninin önünde yanan o çocuklara.
Evlendirmeyip "okusun" diye çocuklarından ayrı kalmayı  kabul eden o analara babalara

Yapanlar-susanlar-vesile olanlar;
Sizden nefret etmeyeceğim
Ama asla affetmeyeceğim

29 Mayıs 2016 Pazar

Ne İstanbul'u Ne Kutlaması?





























İstanbul'un fethinin kutlamasıymış

Yüz lazım adama ama ne gezer !!!



Fatih İstanbul'u alıp, Ayasofya önüne geldiği zaman derinden derine bir inilti işitti.Sesin geldiği tarafa bir adam gönderdi.Hali perişan bir keşiş getirtiler.Huzura çıkartılar,''Niçin hapsedildin'' diye sordular.Kuşatma hazırlıkları sırasında Bizans imparatoru Kostantin'in kendisini çağırp ''İstanbul'u Türklerin alıp alamayacağını '' bildirmek içn remil atmasını söylediğini, remilde İstanbul'un Türklerin eline geçeceğini bildirmesi üzerine Kostantin'in kızarak onu zindana attırdığını söyledi.
Bunun üzerine Fatih'de İstanbul'un kendi elinden çıkıp çıkmayacağına dair remil atmasını ve doğruyu söylerse mükafatlandıracağını bildirdi.
Keşiş remil attı ve şöyle dedi;
Bunun üzerine Fatih'de İstanbul'un kendi elinden çıkıp çıkmayacağına dair remil atmasını ve doğruyu söylerse mükafatlandıracağını bildirdi. 
Keşiş remil attı ve şöyle dedi; 
''İstanbul Türklerin elinden harp ve darp ile çıkmayacak ancak öyle bir zaman gelecek ki elinizdeki emlak ve arazi azalacak bu suretle İstanbul Türk malı olmaktan çıkacak.''Bu sözler üzerine Fatih ellerini havaya kaldırarak; 
''Fethettiğim yerleri ecnebilere satanlar ''Allah'ın gazabına uğrasınlar'' diye beddua etti.

Yıl 2012....

 http://www.trthaber.com/haber/gundem/yabancilara-mulk-satisi-tbmmden-gecti-39365.html 

Yabancılara mülk satışını düzenleyen yasa tasarısı Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.Yasayla, yabancıların mülk edinimi için sınırlar yeniden çiziliyor.Yabancı uyruklu kişiler Türkiye'de halen 25 dönüme kadar mal edinebiliyor. Yasa, yabancıların mülk edinme sınırını 300 dönüme çıkarıyor. 
Bakanlar kurulu ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde, bu miktarı, iki katına çıkarabilecek.Ancak yabancılara satışı yapılan mülk miktarı bir ilçenin özel mülkiyete konu olan alanın %10'unu geçemeyecek.
Yabancılara mal satışlarında mütekabiliyet esası aranmayacak.
Yasa, askeri ve özel güvenlik bölgelerinin satışını da düzenliyor. Buna göre, yabancı şirketlerin askeri bölgelerde mülk edinmesi Genelkurmay'ın iznine tabi olacak. Yasayla uluslararası şirketlerin karşılaştığı sorunların da çözülmesi amaçlanıyor. Bu kapsamda uluslararası sermayeli şirketler, Türk ortak payı yüzde kaç olursa olsun taşınmaz edinebilecek.


11 Mart 2015 Çarşamba

Müsaitim..buyrun?

Yoook , feminist değilim.
Sonu -izm ile biten her şeyin bir yerde saçmalık noktasına vardığına inananlardanım.
Tüm güzel yemeklerin tarifi gibi: güzel , iyi ve gerekli olanlardan ölçüsü kadar ...

Lakin, zıvana denilen o güvenli dinlence yerinden bu aralar pek sık çıkar oldum.

Bir ara hümanizmi savunurdum.
Şimdi dilimde bu dizeler..yürüyorum:

İnsanları seven hayvanları da sever derler
Yalan!
Bazı hayvanlar sevilir
Ve bazı insanlar

Yani sözün kısası, diyeceğim o ki feminist değilim, aşağıdaki tepkiyi verebilmek için olmam da gerekmiyor.

Anahtar deliğini görünce dahi fikri ve zikri bozulan bu insanlardan da sıtkım fena halde sıyrıldı. Hayatta tek sevmediğim hayvan kara sinektir ( ki bilim dünyası henüz davranış yönergesini çözemedi onların öyle de bi manasız hayvanlar) ..bi de bunları insan yerine koyamaz,hoşgöremez ve sevemez oldum.

Ne yapmaya çalışıyorlar ..bilmiyorum
Kendilerinin bilmediğini benim bilmem mümkün mü?
Değil!


10 yaşında çocuklar Fatih'te düğün salonunda evlendirildi.. 


6 yaşındakilerle evlenilebilir diyen sapkınların çıkmasına şaşmadım..onlara resmi olarak bir yaptırım uygulanmaması beni yıktı.

E, arkası da bu şekilde anlamsızlığın katmerlenmesi ile geliverdi tabii.

Hep aynı şey:kadınla erk kanıtlamaya uğraşan adamlarla doluydu hayatlarımız
Okulda eteğimin boyu ile başlamadı mı üzerimde söz hakkı tanımlamanız?

Bi de flört etmenin nesi kötü?
Kolay flört edebilen ne demektir?
Kolay flört eden erkeklere ne isim verilir?
Bu tanımı düşünen, yazan,onaylayan danaları yetiştiren kadınlar...flört etmemiş namuslu (!)  kadınlar...ya da belki kolay flört etmez onlar,bilemedim şimdi;onlara ne denilmelidir?

Hani, benim ettiğim beddualar pek naiftir aslında..en beteri "baklava tepsileri önünde dişsiz kalasın" dır

Ama dedim ya, zıvana ülkesinden çıktım..Allah bin türlü belanızı versin , dermanı da dipsiz kuyunun ucundan aşağı salıversin...deyiverdim.

Bu anlamsız debdebeler ülkesinde Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı büyüyen ve kalbinde ülkesine,Atatürk'e sevgi dolu bir yer ayırmış,öz saygısı olan iki kız çocuk yetiştirmek ha?

Süpermen halt etmiş..ölümüne süperim ben!